Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

6 Kasım 2018 Salı

TAHTAKUŞLAR KÖYÜ




Farklı kültürlere ev sahipliği yapan , bağrında nice filozofları , şairleri ,halk ozanlarını çıkaran Anadolu . Bunun en güzel örneklerinden birini Edremit - Çanakkale yolu üzerinde Çamlıbel yakınlarındaki Tahtakuşlar Türkmen köyünde görüyoruz . XIII. Yüzyılda Orta Asya'dan Moğol baskısı nedeniyle ayrılıp Horasan'a , ardından Irak'a , en sonunda Toroslar'a gelen Türkmenler ,orman ürünlerini işlemedeki ustalıkları nedeniyle Tahtacılar olarak anılmaya başlanır . Fatih Sultan Mehmet gemi kerestesi biçtirmek için onları Kaz Dağlarına davet eder . Padişahın fermanı üzerine Kaz Dağları'na gelen tahtacılar 67 gemiyle beraber , farklı ahşap malzemeler yaparak , yıllar içinde bölgeyi terk etmeyip kurdukları köye yerleşirler . 

İda'nın dağlarından kopup gelen rüzgarın taşıdığı fısıltılar , muhteşem Ege kıyıları . Ve fazıl Hüsnü Dağlarca'nın muhteşem dizeleri :

Görüyor musunuz
Anadolu'nun başka evren olduğunu ,
Burada
Nice ulusların yüz bin yıldır
Kardeşliklerle harman olduğunu .

Türkmen kültürünü gözler önüne seren köy , aynı zamanda Alibey Kudar Özel Etnografya Müzesine 'de ev sahipliği yapıyor . Müze bu köyde doğmuş olan Köy Enstitülü emekli öğretmen  Alibey Kudar tarafından kurulmuş . Kaybolmaya yüz tutmuş Türkmen Kültürünü yaşatmak amacıyla kurulan müze 1991 yılında açılıyor . 


Aralarında Unesco'nunda bulunduğu dokuz ödüle sahip müzede Orta Asya'dan Anadolu'ya gelen Türk boylarının ilginç ve özgün kültür varlıklarını görmemiz mümkün.

Halk müziği sanatçımız Ali Ekber Çiçek'in kabrinin de bulunduğu Tahtakuşlar'dan , ozanımızın güzel bir türküsünü İda'nın doruklarındaki bulutlara göndererek ayrılıyoruz :

Hazin , hazin esen yelleri
Hiç bülbül öter mi gül olmayınca 
Her aşık dünyada murad almaz 
Yanıp ateşlere kül olmayınca . 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder