Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

anadolu'da zeytincilik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
anadolu'da zeytincilik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Ekim 2018 Cumartesi

ZEYTİNİN HİKAYESİ - I -






Yani öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı ,
Yetmişinde bile , mesela zeytin dikeceksin .
Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil ,
Ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için .

Nazım Hikmet 1947'de yazdığı bu dizelerde hayata olan inancımızı tazelemekte . Ademden günümüze kadar  barışın , huzurun ve bereketin simgesi olan zeytin , bütün ağaçların ilki olarak kabul edilir . 

Efsaneye göre yasak meyveyi yiyerek Havva ile birlikte cennetten  kovulan Adem , 930 yaşında öleceğini hissedince Tanrıdan kendisini ve tüm insanlığı bağışlamasını dilemeye karar verir . Bu konuda oğlu Şit' i görevlendirerek onu cennet bahçesine gönderir . Bahçenin bekçiliğini yapan melek Şit ' in duası üzerine , iyi kötü ağacından aldığı üç tohumu vererek , babasını gömmeden önce tohumları onun ağzına koymasını söyler . Kısa bir süre sonra ölen Adem , Tabo dağı yakınındaki Hebron vadisine gömülür . Adem'in gömüldüğü yerde üç ağaç yeşerir ; bunlar zeytin , sedir ve selvidir . 

İnsanlık tarihinde zeytin ağacı dışında hiç bir ağaç bu kadar kutsal kabul edilmemiş , üstüne efsaneler , mitler yaratılmamıştır . Tüm kutsal kitaplarda , mitlerde insanlık için zeytinin önemi vurgulanır .  

Eski Ahit' de yer alan efsaneye göre Hz . Nuh suların çekilip çekilmediğini anlamak için , geminin penceresinden bir güvercini güneşin battığı yöne doğru gönderir . Güvercin ağzında yeni koparılmış zeytin yaprağı ile gelince  , Hz . Nuh suların çekildiğini anlar . Ağzında zeytin yaprağı tutan güvercin o günden günümüze kadar bolluğun ve barışın simgesidir .

Gene eski Ahitte' ki söyleme göre , ağaçlar kendilerine kral seçmek için önce zeytin ağacına giderler . Zeytin ağacı onlara '' Allah'ın ve insanın bende sena ettikleri ( övdükleri ) yağımı bırakayım ve ağaçlar  üzerinde sallanmaya mı gideyim '' der . Ağaçlar bunu üzerine incir ve asmaya giderler , ancak onlardan da '' HAYIR '' yanıtını alınca kara çalıyı kral seçerler .

Eski Mısırlılar bundan  6000 yıl önce evlilik tanrıçası İsis'den zeytin ağacı yetiştirmeyi ve ürünlerinden yararlanmayı öğrenirler . Eski Mısır'da zeytin tanrısal erdemlere eşlik eder . III. Ramses güneş tanrısı Ra'ya zeytin dallarını sunarken şu sözleri dile getirir '' Senin şehrin Heliopolis'i zeytin ağaçlarıyla süsledim . O zeytin ağaçları ki meyvelerinden halis zeytinyağı elde edilir . Bu zeytinyağı , senin tapınaklarını aydınlatan kandilleri besleyen yağdır ''

Eski Yunan'da zeytin bereket ve barışı temsil eden tanrıça Athena'nın hediyesidir . Zeytin bekareti ve arılığı temsil eder , onu yalnız bakireler toplayabilir ,onların dışında kimse bu meyveye el süremez . Antik Yunan'da zeytin ağacı o kadar önemlidir ki , kutsal bir aileden gelmiş olmanın en önemli işareti bir zeytin ağacının altında doğmuş olmaktır. Bu arada Homeros'un zeytin ağacı ve zeytinyağı ile ilgili zengin tasvirlerini ve benzetmelerini de unutmamak gerekir .

Zeytin , hurma , incir , üzüm ve nar . Allah'ın bütün kutsal kitaplarında anılan bu meyvelerden zeytin Kuranı Kerim'in Tin , Nur , En'am , Nahl surelerinde geçer . Kudüs'ün doğusundaki  '' Zeytin Dağı '' üç semavi din içinde kutsaldır . 

Mehmet Başaran'ın o güzel sözleriyle yazımızı tamamlamaya ne dersiniz ''Ağaçların bilgesi zeytindir kuşkusuz . En çelimsizi bile kendini kabul ettiren bir ağırbaşlılık , bir suskunluk içinde . Yaşlarını bilen yok . Roma'nın Bizans'ın izlerini taşıyor bazıları . Zamanlar geçmiş , sahipler değişmiş , ama onlar kendi ölümsüzlüklerinde . Gene kendi kendilerinin .''

ZEYTİNİN HİKAYESİ - ANADOLU'DA ZEYTİN - II





Yaşamak sadece sevmektir , inan bana
Sevmeyenler dünyamızda yaşamıyor .
Yaşamak suda , toprakta , insanlarda görünerek ;
Bir zeytin ağacı gibi  , ne güzel .
Denize yakın olacaksın ,
uzayan dallarında , yapraklarında ışık , ta derinlerde köklerin .
Bir zeytin ağacı gibi bin yıl severek ,
Yaşamak her gün . (Arif Damar )

Bilgeliğin ,sabrın , sevginin ve barışın simgesi zeytin ağacı . Anadolu toprakları Antik Dönem'den itibaren farklı devletlere , uygarlıklara ev sahipliği yapmış , bağrında nice filozoflar , mitler , kültürler barındırmıştır . Özellikle Batı Anadolu'nun Ege kıyılarında 12 şehir devletinin bağlı olduğu İyonya'da yaşayan doğa filozofları bilimi öne çıkararak yaşadıkları topluma önemli katkılar yapmışlardır . Bu filozofların doğayı gözlemlemeleri sonucu elde ettikleri bilgiler dönemin endüstrisine de yansımıştır.

İyonya'daki antik kentler Phokai ( Foça ) Klazomenia ( Urla  sınırları içinde ) Erythrai ( Çeşme Ildır Köyü ) Teos ( Seferihisar  yakınlarında ) , Kolophon ( İzmir Menderes ilçesine bağlı Değirmendere köyü ) , Lebedos (Selçuk Ürkmez köyü yakınlarında ) , Ephesos ( Efes ) , Priene ( Aydın Söke ilçesi yakınlarında ) , Myos (Söke Avşar köyü yakınlarında ) , Miletos ( Milet ) ile birlikte Khios ( Sakız ) ve Samos ( Sisam ) ada kentleridir . Bu kentler M.Ö. 1000 dolaylarında Aka'lar tarafından kurulmuştur.

Denizci insanlar olan İyonlar Akdeniz limanlarına mal taşıyarak hayatlarını kazanıyorlardı . En parlak devirlerini M.Ö. VIII-VI yüzyıllarda yaşayan İyon uygarlığı V. yüzyılda Atina uygarlığının doğmasında önemli rol oynamıştır.

1992 yılında Urla İskele mahallesi mevkisinde Hamdi Balaban'a ait  tarlada  yürütülen kazı çalışmaları sırasında M.Ö.VI. yüzyıldan kalma Anadolu'da bilinenler arasında en eski zeytinyağı üretim tesislerinden birisi açığa çıkarılmıştır . Antik zeytinyağı işliği Klazomenia kentinde yaşayan İon'lar tarafından inşa edilmiş ve işletilmiştir.

Antik Çağ'da Batı Anadolu'da zeytin ve zeytincilik konusunda Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih bölümünden Gülhan Mumkaya'nın yüksek lisans tezi önemli bilgiler içeriyor . Antalya Kaş açıkları Uluburun'da deniz arkeologları tarafından ortaya çıkarılan batık bir teknede nar , üzüm , incir ve bademle birlikte zeytin de bulunmuştur . ( M.Ö. 1300 ) . Gene M.Ö. 2000-1200 yıllarında Kilikya Ovasında ( Çukurova ) zeytincilik yapıldığı Hitit metinlerinden anlaşılmaktadır . Günümüzden yaklaşık 3300 yıl önce yine Uluburun'da batan bir ticaret gemisinin ambarlarında zeytin kalıntılarına rastlanmıştır.

Krya bölgesi ( Aydın , Denizli , Muğla illerinin sınırları içinde kalır ) ve Foça'da zeytin ticaretinin önemli bir yeri vardır . Bu bölgelerde yapılan kazılarda ortaya çıkarılan işlik örnekleri kabaca düzenlenmiş yatakları ve sıvı toplama yerlerinden oluşmuştur . Kap oturtma yuvaları ve depolama mekanları bu bölgedeki üretim organizasyonunun diğer kanıtlarıdır .

Nagidos , Kelenderis , Korykos gibi Kilikya'nın deniz kıyısı kentlerinde zeytinyağı ticaretini kanıtlayan pek çok bulgu gerek toprak altı , gerekse su altı arkeolojik araştırmalarında ortaya çıkarılmıştır. 

Yazımızı Lawrence Durell'in Prospero'nun Hücresi yapıtında söylediği o anlamlı sözlerle tamamlayalım '' Akdeniz'in tümü , dişlerin arasındaki siyah zeytinlerin acı tadından yükseliyor sanki . Etten ve şaraptan daha eski bir tat , serin su kadar eski bir tat . Bölgede zeytin ve zeytinyağı kadar eski olan tek şey var , deniz , en eski antik toplumlardan  bugüne kadar , hiçbir tabiat ürünü uygarlıklar üzerinde zeytin kadar biçimlendirici bir etkiye sahip olmadı ''