Homeros Odysseia'da yemeğin önemini şöyle dile getirir '' Ne zaman ki tüm insanlar arasında mutluluk vardır , ne zaman ki evlerde sıra , sıra oturan konuklar , yanı başlarındaki masalar ekmek ve et doluyken bir ozanı dinleyebilir ve saki ağzına kadar dolu kaselerden şarap getirip onların kadehlerini doldurur ; bu benim gönlüme göre en iyisidir . ''
Yeme içme alışkanlıkları dönem ve yöre kültürünün anlaşılmasında önemli bir rol oynar . Arkeologların yaptıkları çalışmalar , Antik Çağ toplumlarının yeme , içme alışkanlıkları konusunda önemli bilgiler veriyor . Bu çalışmalar ışığında o toplumdaki hiyerarşik yapılar , kadın erkek ilişkileri , kadının toplumdaki yeri , üretim biçimleri , ekonomileri ve sosyal yaşamları hakkında pek çok veriye ulaşabiliyoruz . Bu dönemlerden günümüze kalan duvarlar , kaplar , kupalar üstlerinde ki resimlerden , ören yerlerinde ortaya çıkarılan mozaiklerden zamanın toplumsal ilişkileri konusunda belli önermelerde bulunabiliyoruz .
Bu kalıntıların en çarpıcısı Pompei'de yapılan kazılarda karşımıza çıkıyor . Soylu evin aşçısı erkek köledir . Bu aşçı Romalı ev sahibinin konuklarını en iyi şekilde ağırlamakla yükümlüydü . M.Ö 700 'lü yıllarda çocuklar kadınlar ve köleler ocak başında yemeklerini yerken , evin erkeği ve soylu konukları büyük masanın etrafında oturur , erkek köle et ve ekmekten oluşan yemekleri bol baharat ve şarap eşliğinde ikram ederdi .
Mitolojide tanrılar onuruna verilen ziyafetler felsefi kantolara , kahramanlık hikayelerine konu olurdu.Kutsal Kitaplara baktığımızda yeme içme konularında helal - haram kavramları işlenerek bazı yiyecekler ve içeceklere yasaklar getirildiğini görürüz.
Ege bölgesi tarihi boyunca farklı toplumlara ev sahipliği yapmıştır . Antik dönemde bölge mutfağının vazgeçilmezleri bal , sirke , mayalandırılmış balık sosu , kuru ve taze otlar , çeşitli baharatlardan oluşuyordu . İlerleyen dönemlerde Türklerin , Rumların , Boşnakların , Arnavutluların , Yahudiler ve Levantenlerin kültürleri bölgede kendine has kozmopolit bir yapı oluşturmuştur . Bu yapı mutfak kültüründen, müziğinden , masallarına kadar hayatın her alanına yansımış , günümüze kadar uzanan zengin izler bırakmıştır .
Akdeniz tipi beslenme kültürünün görüldüğü kıyı bölgesinde ege mutfağı bol yeşil sebze , balık ve zeytinyağı içermesi , pişirme yöntemleriyle sağlıklı , zengin bir beslenme sunar . Ege otları bu beslenme kültüründe ayrı bir öneme sahiptir .
Eski dönemlerde göçebe yaşam ve hayvancılığın hakim olduğu bölgenin iç kesimlerinde et , süt ve buğdaya dayalı bir mutfak kültürü çıkar karşımıza.
Sonuç olarak il , il farklı lezzetler karşılar bizleri . Değişik iklim koşulları , bitki örtüsü , karşı kıyılara giden , gelen mübadillerin gelenekleri bölgenin zenginliğini yansıtır . Bu zengin mutfak kültürünün unutulmaya yüz tutmuş özel yemek ve lezzetlerini kayıt altına almak , gelecek nesillere aktarmak amacıyla 2017 yılında İzmir Ekonomi Üniversitesi bir proje başlatmış . '' Urla Mübadele Mutfağı '' adıyla çalışmalarına bu bölgeden başlayan ekip , köy , köy dolaşarak toparladıkları tarifleri bir kitapla gelecek dönemlere aktarmayı hedefliyor .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder