Gitmek gerekir bazen...Fazla yormadan,daha çok bıktırmadan ....Eğer vaktiyse ardına bile dönüp bakmadan . ( Can Yücel )
Zaman , zaman hepimizi yoklayan ama bir türlü gerçekleştiremediğimiz duygular . Özellikle ilerleyen yaşlarda yaşamımızla ilgili radikal değişiklikler zor gelir ; o zaman başımızı alıp gitmelerin en güzel ilacı sihirli sözcükler , cümlelere sığınmak olur . Düşüncelerimizi , ruhumuzu özgür bırakmak , bedenimiz burada kalsa bile o sihirli halıya binip dünyayı dolaşmak ; gerçek sevgileri , ruh dinginliğini bulmak .
Ege kıyılarında filizlenen destanlar , ezgiler , mitler bu topraklarda yaşamış , uygarlıklar kurmuş halkların hikayeleridir . Freud'un dediği gibi iletişim yalnız kültürel tarihle değil , aynı zamanda insan ruhunun işleyişi ilgilidir . Mitoloji özgür düşünceyi destekler , bilimin gelişmesi de insan düşüncesinin özgürleşmesine bağlıdır . Değişim ve dönüşüm aradan geçen yüzyıllar içinde mitleri farklılaştırmış olabilir , ancak öz her zaman orada durmaktadır . Bu öz Eros ve Psike mozaiğinde olduğu gibi aşk ve ruhun birleşmesidir .
Bu sürekli dönüşüm ve yenilemede insanoğlu sevginin ve ölümsüzlüğün gizemini anladığı zaman ruhlar özgürlüğe kavuşur .
Günümüzde Psike ve Eros'un aşkı gibi saf sevgiyi yakalamak , ruhumuzu arındırmak , neden bu kadar zor ? Sadece düşüncemizle , ruhumuzla yakalayabileceğimiz sevgileri reddedip , düşmanlıkları , bencillikleri büyütmemizin temelinde yatan hangi duygular ?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder