Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

20 Ekim 2018 Cumartesi

ASSOS - II






Yıldızlara bak yıldızım
Ah gökyüzü olaydım da 
Sana binlerce gözle bakaydım . ( Platon )

Platon'un bu güzel satırlarıyla Assos gezimize kaldığımız yerden devam ediyoruz .

AGORA : Akropolün güney yamacında bulunan Agora , halka şeklinde geniş , açık alanlardan  oluşan , insanların bir araya geldiği ,kentin en hareketli yeridir . Şehirle ilgili politik , dini , ticari her türlü  faaliyetin gerçekleştiği bölgesidir.

ANTİK TİYATRO : Andezit taşından inşa edilmiş olup Yunan tiyatrolarının karakteristik özelliklerini taşır . Tiyatroya doğu - batı yönünden diazomaya açılan iki tonozlu geçitten girilmektedir . 1881-1883 yılları arasında Amerikan kazı heyeti tarafından kazılan tiyatro 1980 yılında Türk arkeologlar tarafından tamamen açığa çıkarılarak restorasyonu yapılmıştır.

MECLİS BİNASI : Şehir yaşamı ile ilgili kararları veren kent meclisinin toplandığı yapı , agoranın doğusunda olup , kürsü , heykeller ve küçük anıtsal yapılardan oluşur . 

GYMNASİUM : Gençlerin bedensel ve toplumsal eğitim aldıkları , genelde spor yapılan bina olup  en az agora kadar önemlidir . M.Ö. II yüzyılda yapılmış olup agora ile batı kapısı arasındadır . Dört yanı dorik üsluptaki sütunlarla çevrili taş döşeli bir avlu biçimindedir . 

STOA : Yağmur ve güneşten korunmak amacıyla yapılan , genellikle agoralarda bulunan stoalar , önü sütunlu , üstü örtülü galeriler olup , dinsel törenlerde , siyasi ve felsefi toplantılarda , kültürel etkinliklerde kullanılırdı . Felsefi Stoa okulu duvarları resimlerle süslü sütunların oluşturduğu bir yerde kurulduğu için sütunlu galeri anlamına gelen Stoa adını almıştır . Biri agoranın güneyinde , diğeri kuzeyindedir .

NEKRAPOL : 5. ve 7. yüzyıldan kalma mezarlıklardır . Son günlerde Prof. Dr. Nurettin Arslan başkanlığında  bölgede yürütülen kazı çalışmalarında 2300 yıllık bir aile mezarlığı bulundu . Yakılarak gömülmüş bireylerin külleri ve iskeletlerine ulaşılan aile mezarlığında 21 farklı defin yapıldığı belirlendi . 

HÜDAVENDİGAR CAMİİ : Assos Antik Kent akropolünün kuzeyinde yer alan Hüdavendigar zamanı mimarisinin önemli özelliğini taşıyan cami I.Murat zamanında XIV. yüzyılda Assos yıkıntılarının bulunduğu tepeye kurulmuş olup , caminin giriş kapısı daha eski dönemde yapılan Cornelius kentinin giriş kapısıdır. İbadete açık olmayan cami turistlerin uğrak yerlerinin başında gelir .

HÜDAVENDİGAR KÖPRÜSÜ : Araç trafiğine kapalı olan I.Murat tarafından XIV. yüzyılda Tuzla Çayı üzerinde yapılan köprünün kemerleri görülmeye değer muhteşemlikte . 

ASSOS VE FELSEFE : Assos'un felsefe dünyasında özel bir yeri var . Antik kentin girişinde sizi karşılayan Aristo '' Hayatı bir şölen sofrası gibi bırakmalı , ne susuz ne de sarhoş olarak '' sözleri ile tüm hoşgörü ve bilgeliğini size aktarıyor . Assos'un yönetimindeki Hermenias , Atina'da Platon'un akademisinden Aristo ile tanışır , kendisini Assos'a davet eder . Hocası Platon ölünce M.Ö. 347 yılında Assos'a gelen Aristo , Hermenias'ın yeğeni Pythias'a aşık olur , evlenirler . M.Ö. 347 - 344 yılları arasında bir felsefe okulu kuran bu büyük düşünür üç yılın sonunda karşı kıyıya Midilli'ye geçer . Antik çağ felsefecilerinin ortak yanı '' Gerçekliğe ulaşma çabasında felsefe ve sanat kendi yolunu çizen iki bağımsız alan . Buluştukları ortak nokta ise insan '' der Didem Demiralp Antik Dönemde Felsefe ve Sanat çalışmasında. Bence bu ortak özellik her iki alanında yaşamın içinde olmaları . Felsefe bilgelik arayışı , bilgiyi sevmek , araştırmak , peşinden koşmaktır . Antik çağda filozoflar bilgiye ulaşmaya çalışan kişiler olmuşlardır. Hayata yeni sözler , cümleler ve bilgiler koyarak toplumların yaşamında önemli bir yer tutmuşlardır . Temelinde yatan öz sevgidir .

Assos'ta Aristo'yla beraber Stoacılığın kurucusu Zenon'un öğrencisi Assos'lu Kleanthes'inde derin izler bıraktığını unutmamak gerekir . Doğaya uygun hareket etmeyi , erdemi öne çıkaran staocular , erişilmeyen bir gücün altında kaybolan bireyi temsil eder . 

Yaşamı sorgulamak , neden , nasıl gibi oldukça basit sorularla kendimizle yüzleşmek . Yani hep daha iyiye , daha güzele gitmeye çalışmak . İnsanlığın mutluluğunun yapı taşları . Dolu dizgin dünyayı yok etmeye çalışarak yaşadığımız bu tüketim çağında bir an için gözlerimizi kapatıp , evrenin bize gönderdiği fısıltıları dinlemek . Eminim hayat herkes için çok daha yaşanılır olurdu .

Felsefenin hiç unutulmadığı Assos'ta Felsefe , Sanat , Bilim Derneği kurucu üyesi ve yönetim kurulu başkanı Prof . Dr . Örsan K . Öymen'in öncülüğünde 17 yıldır felsefeye gönül verenleri buluşturan ulusal ve uluslararası toplantılar düzenleniyor . 

Aristo' nun güzel bir sözüyle felsefeyi noktalayıp bir kahve molası vermeye ne dersiniz '' isteklerini tutsak al ,vicdanına tutsak ol ''

Behramkale köy kahvesinde damla sakızlı kahvenizi yudumlarken , insanların sıcaklığı , ortamın dinginliği içinize ayrı bir huzur veriyor . Dört bir yanı saran kekik kokuları , parke taşlı sokakları , orta çağ mimarisini andıran eski taş evleri sizi bir masal dünyasına çağırıyor . 

Assos aynı zamanda hristiyan dünyası için ayrı bir öneme sahip . Anadolu'da hristiyanlığı en erken kabul eden kentler arasında , Anadolu' yu adım adım gezen Aziz Pavlus'un ziyaret ettiği önemli bir durak aynı zamanda .

Kendimize dahi yabancılaştığımız , bireysel ve toplumsal hafızamızı kaybettiğimiz bu zamanlardan sıyrılarak o büyük şairimizin dizileriyle sonlandıralım Assos gezimizi :

Anlamak sevgilim , o müthiş bir bahtiyarlık
Anlamak gideni ve gelmekte olanı (Nazım Hikmet)



1 yorum:


  1. Şahane...Ege manzarasıyla Kuzey Ege’nin özel yerlerinden biri olan Assos tatil rotamıza eklendi.
    Teşekkürler 😊

    YanıtlaSil