![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjqZdCsvZi2qNKf327cELzXE2fScNCPoW6IMW1d6ULhnb8F3088JXVphdGykma3-zv32Ly19vmwPwswF9aGTBqYCjG3UR56MU-fnUqpYqa8Sormkn5P_k593lq-IKKp4tyKkHsl06Yn1cDJPdTpD-PgHSQ1WidzWgF-OUwFaRRfQ464YEIi6q7NBhb1ZNQl/s320-rw/kad%C4%B1n.jpg) |
Lorenzo Crinelli |
Bazen hayat ağır gelir omuzlarımıza . Asırların yükü biner , ruhumuz taşıyamaz olur bu yükü . Kim bilir hangi zaman aralığında ne zaman mutlu olduğumuzu . Ya da gerçekten mutlu olmuş muyduk hiç . Tarih sadece savaşlar , toplumlar ve bu toplumların birbiriyle olan ilişkileriyle açıklanamaz. Antik Çağ'dan günümüze tüm insanların kendilerine ait hayalleri , düşünceleri ve her birinin ayrı ayrı hikayeleri vardır. '' Bir umudum sende / Anlıyormusun '' demiş büyük usta Ahmet Arif . Gelecek güzel günlere olan insanlığın umudu . Bu umutla yaşarız çoğu zaman . Hikayelerimizi ,bize acı veren anıları bilinç altımıza iterek mutlu olmaya çalışırız . Bizler hangi guruptaydık : Yıllar önce yaşadığımız ve yaşamaya devam eden olumsuzlukları durmadan tekrarlayarak bilinçaltını ve yaşamını kocaman bir çığa dönüştürüp içinde kaybolan ; insan olma ve yaşam hakkının olduğunu düşünmeyen bir insana mı dönüşmüştük . Yoksa içinde biriken o kartopuyla yüzleşerek başkalarına kurban olarak sunulmayı bırakanlardan mı ?
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiXkJI-dn6OPMxlxn7B7oyF0hW1ODfkDjYfzVfpQx_B9OXUeqnmFjZ_Gnai-QiPWpkHZMvHOUrf7bYhw4hPsaEr2jk6QU6BXkfr7XeYCz1IGAb-o06DdsfUtGcbj8lXWbV0h2iGDVWVOQSSADgyZFi2E0-VbHdqTpJFSLtWXTKGho92MTOTnBLyb4iodnQK/w178-h200-rw/kad%C4%B1n1.jpg) |
Lorenzo Crinelli |
'' Ben sevgiden , sevinçten söz açmak istemez miyim , delice , çılgınca , içim taşa taşa ,bir sevinçten söz açmak istemezmiyim . Ben sevinçli adamım . Bu dünya böyle olmasa , böyle kara , karanlık olmasa , ben sevinçten taşar coşardım .Yaradılışım karanlıktan çok aydınlığa , acıdan çok sevince . Ne çare , ne çare ki sevinmek gelmiyor elimden '' ( Yaşar Kemal )
Herkesten kaçsak bile kendimizden kaçamıyoruz çoğu zaman , kendi gerçeğimizden . Genetik mirasımız , vicdan ve halden anlama anlayışımız engel olur çoğu zaman hayallerimize ulaşmaya . Yazmak , özellikle kendi hayatımızla ilgili yazmak büyük cesaret gerektirir . Kendimizle yüzleşmekten , hatta düşünmekten dahi kaçtığımız travmalarımızı , acı ve hüzünlerimizi sisler içinde çok uzaklarda olan insanlarla paylaşmak . Mesela bilim kadını olarak insanlığa hizmet etmek veya bir savaş muhabiri olarak yaşanan vahşeti tüm dünyaya duyurma hayallerim . Ama hayatın ve ailenin savurduğu bambaşka bir alanda hiç düşünmediğin bir hayat çıkar karşına . Senin olmayan . 40 aydır eşinin hastalığında tek başına verdiğin mücadelede senden bir sıcak merhabayı esirgeyen ; kemoterapi seanslarında boş yere elinde bir fincan kahveyle gelir umuduyla beklediğin kardeşin veya kardeşleri .
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj1Mshyphenhyphen8pfVaAjASpNLep7QbXX9lHrnJ78E0SeDNcOcY1acxhyphenhyphenSXwcyFqqxjj7qt2VzsAh9AegjPHWBxl2DY2O5f0RcZk5qXc6N7SIi8DApWgrfi771Sd5Y5BFxbzcadxIYhb37P-U7yiVWK8rG8De73ZDja6VVkesVsBoVEi0OCFRrkxPgaNIhsSg7dUiE/s320-rw/%C3%A7ocuk.jpg) |
Lorenzo Crinelli |
Biz kadınlar Ahmet Arif'in şiirindeki gibi '' Dayan kitap ile / Dayan iş ile / Tırnak ile diş ile / Umut ile / Sevda ile düş ile / Gör nasıl yeniden yaratılırım / Namuslu genç ellerinle '' Dayandık onca şiddete , eril dile . Yılmadık ayakta kaldık , direndik egemen anlayışa .Kimi zaman satıldık köle olarak çağlar boyu , engizisyon mahkemelerinde cadı olarak ya da kimi kültürlerde ölen eşlerinin arkasından yakıldık . Ama yılmadık kadın olmanın onuruyla ayakta kalarak direndik . Sevgiyi öğrettik doğurduğumuz çocuklara ; vicdanı , ahlakı .Tüm korkularımızı geride bırakırken bazen ağır bedeller ödedik . Ama ANADOLU gibi yaşama tutunmayı başardık .
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg3SUa-OA41bv6eC1YHqLKX9dl55WWvNJkq5EVXyBbWPRSlg7aOWQUikroAfJGbYNNv71irZJtucV4-pGHpRtU3CdAM3Pofo7jepHlDIGp7Jhsk2SOQ013-z4S84XhScrUB67FC_QCMuy_Uk43bxza4KXVWuoN4uXYa-WOYO3VvOQbR4X7OrQEn4uy4U0Du/w318-h320-rw/kahve.jpg) |
Lorenzo Crinelli |
Ödediğimiz bedeller ağır oldu mutlaka , hayallerimizden vaz geçtik yaşamımızda . Ancak geçmişimizle yüzleşirken en değerli şeyi ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜ yakaladık ve hayatın anlamına vardık . Huzur içinde içilen bir fincan kahvenin , bir çocuğun gülüşünün ,bir ağaca sarılmanın güzelliğinin , rüzgarın kulaklarımıza çağlar öncesinden getirdiği müziğin tadına vardık . Kurtulduk fazla eşyalardan ,minimal yaşamanın tadın vardık . Kısaca olgunlaşarak hayatın sırrını yakaladık : sevgiyi , vicdanı hayatımızın orta yerine yerleştirerek yeniden özgürce gülmeyi öğrendik . Sevgiyle kalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder