![]() |
Vikipedi |
İnsan olarak kendimizi ne kadar tanıyorduk ? Kimdik ,nasıl bir insandık ; zevklerimizi , dünyaya bakış açımızı , diğer insanlarla olan iletişimimizi belirleyen ana öğe neydi ? '' Ama önce sen kendini inşa etmelisin / Dimdik bir beden ve dimdik bir ruhla '' ( Nietzsche ) Maskemizi çıkarıp çıplak bir şekilde aynada gördüğümüz yüz bize ne ifade ediyordu ? Antik Çağdan günümüze felsefecilerin , filozofların cevabını aradığı ahlakın karşılığı tam olarak var mıydı bu dünyada ? İnsanlık tarihi ölmenin ve öldürmenin kutsandığı , karşımızdakinin ötekileştirildiği bir tarih anlayışı üzerine kurulmuş . Bu anlayış kimi zaman aile ,sınıfsal konum , kimi zaman da bir üst yapı kurumu olarak karşımıza çıkar .
![]() |
tr.123rf.com |
'' Ah kimselerin vakti yok / Durup ince şeyleri düşünmeye '' ( Gülten Akın ) Başkalarının hayatına dokunmadan kendi maskelerimizin arkasına saklanarak bir tarih yazmışız dünya genelinde . Erkek veya kadın , cinsiyet ayrımı gözetmeden fütursuzca kullanmışız o eril dili ve şiddeti . Tahakkümcü , acımasız o dili kullanırken acaba hangi maskemizi takıyorduk ; yoksa gerçek yüzümüz mü öyleydi ? Ve sadece kendi çıkarlarımıza göre mi dizayn ettik insanlık tarihini ? İşimize geldiği gibi mi yorumladık toplumsal değerleri ? Mitolojide tüm kahramanların erkek olması , ölümün cengaverliğin kutsanması bir rastlantı mı , yoksa bilinçli bir seçim mi ? İçsel çatışmalarımız , değerlerimizin dışa yansımasıdır .
![]() |
Vikipedi |
'' Varoluşun anlamını yeniden kendimde kursam yavaş yavaş / Dünyada hiç kimsenin neden kendi olamadığı üzerine bir kitap yazsam '' ( Leyla Erbil - Kalan ) Gerçekten varoluşumuzun anlamını kavrayabilmiş miydik , ya da nedenini . Avcı toplayıcı toplumdan günümüze kadar kimler gelip geçti dünyamızdan . Tebia Antik Kentinde geçer hikayemiz . Politik bir duruş , başkaldırıyla birlikte yas kültürünü anlatır insanlığa . Aynı zamanda muktedirlere karşı ilk kadın direnişini . M.Ö. 440 yılında Sophokles'in Labdakos ailesinin efsanesinden esinlenerek yazdığı tragedyasında olayın kahramanı Thebai kralının kızı Antigone'dir . Ölen iki kardeşinin yerine kral olan dayısı Kreon'a karşı bir başkaldırıdır onunkisi ; kralın siteye ihanet ettiğini düşünerek kurda kuşa yem olmak üzere sitenin dışına bırakılan kardeşinin usulüne uygun defnedilebilmesi için .
![]() |
Vikipedi |
Varoluşunun anlamıdır tarih boyunca cenaze törenleri , bir vedadır aynı zamanda sevdiklerine . Bunun içindir mücadelesi Antigone'nin . Kral olan dayısına karşı bir başkaldırı , haksızlığa , zulüme karşı bir baş kaldırı . Ölümü göze alarak insanlık onuruna yakışır bir defindir tek isteği . Ve bunun bedelini yaşamıyla öder . Kral dayısı tarafından ölüme terkedildiği mezarda son verir hayatına .
''Yorulmuş /Çağlardır kovalanmaktan / İtilip kakılmaktan /Kaçmaktan ve kovalanmaktan '' ( Leyla Erbil - Kalan ) Evet yorulmuştuk çağlardır süre gelen sahte yüzlerden , eril dilden , maskeli yaşamlardan . Ama tam umudu keseceğimiz zaman yaşamdan çağlar öncesinden gelen Antigone ' nin sesi eşlik ediyor bize '' Nefret etmek için değil / Sevmek için yaratıldım '' İşte tam o noktada yaşama tekrar dört elle sarılıyoruz . Yüzünde maske taşımayan , eril dil ve şiddeten uzak insanlarla yolumuza devam ediyoruz . Tıpkı Antigone , Haypatia , Hekabe , Genco Erkal , Leyla Erbil ve diğreleri gibi . ''Rızkımı veren hüdadır , Kula minnet eylemem '' Sevgiler .
- Sophokles Antigone
- Leyla Erbil Kalan
- Vikipedi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder